
DİKKAT!!!?
Hedeflerinize ulaşmak için geliştirmeniz ve çocuklarınıza doğdukları günden itibaren aşılamanız gereken en kritik yetenek, odaklanma becerisidir.
Sabah kalktığımız andan itibaren dikkatimize taarruz eden teknolojilerle kuşatılmış vaziyetteyiz. Doğru kullanıldığında aslında son derece faydalı olabilecek akıllı telefonlarımız ve içindeki sosyal medya ya da YouTube gibi araçlar, insanın belki de en zayıf noktası olan en kısa yoldan en fazla hazza ulaşma güdüsünü hedef alan algoritmaları nedeniyle, hayatımızı sömüren ve söndüren birer silah haline gelmiş durumdalar.
Bu makalede bile sırf şu ana kadar 3 paragraf, 1 altı çizili ve 1 de italik yazı formatı kullanmak zorunda kaldım.Neden? Dikkatinizi çekebilmek için!
Sadece anneler aynı anda birden fazla iş yapar
Yemek yerken video izlemeyi veya Netflix'le Instagram'ı ayna anda kullanmayı alışkanlık haline getirmişseniz, aynı şekilde kız arkadaşınız sizinle konuşurken akşamki maçı düşünüyorsanız geçmiş olsun, yakında muhtemelen terk edileceksiniz ve daha önemlisi, siz de konsantrasyon bozukluğundan muzdaripsiniz.
Sıradan bir insanı akranlarının fersah fersah önüne geçirebilecek başlıca yetenek, aynı anda tek bir göreve uzun süre odaklanabilmektir.
Ne kadar uzun süre?
İsveçli psikolog K. Anders Ericsson'a göre, çoğumuz günde sadece 1 saat boyunca bir şeye tam anlamıyla odaklanabiliyoruz. Ancak zihnini eğitebilen ve dikkat dağıtıcı etmenleri elimine edenler, bu süreyi 4 saate kadar çıkartabiliyorlar. Yani mesele, sabahlara kadar kahve üstüne kahve içip, gözler mosmor hale gelene kadar proje yetiştirmekte değil; işin sırrı, o işi, en ufak bir dikkat dağınıklığına mahal vermeden ve zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden, hepi topu 4 saat boyunca yapabilmekte.
Kahve demişken...
Sizce neden, esasında yasal bir uyuşturucu olan kahvenin kullanımı özellikle iş yerilerinden bu kadar yaygın ve kolaylaştırılmış, hatta sağa sola bedava serpiştirilen sofistike makinelerle teşvik edilmiş durumda? Çünkü patronlarınızın, kafeinin verdiği o geçici uyanıklık ve odak dopingi sayesinde ortaya çıkan üretkenliğinize ihtiyacı var.
Cal Newport, meşhur Deep Work adlı kitabında şöyle der:
Eğer hayatınızın her sıkıcı anı – 5 dakika sırada beklemek ya da arkadaşınız gelene kadar kafede oturmak, gibi – telefonunuza bakarak 'ferahlıyorsa', o zaman beyniniz muhtemelen yoğun konsantrasyon gerektiren görevlere asla hazırlanamayacak şekilde yeniden programlanmış durumda.
Newport aynı zamanda, insan iradesinin sınırsızca kullanılabilecek bir karakter özelliği olmadığını, aksine kaslar gibi kullanıldıkça 'yorulduğunu' söyler. Dolayısıyla...
Reçete
Madem irademiz bir kas gibi çalışıyor ve yorulabiliyor, demek ki gene bir kas gibi, onu daha çok kullanarak güçlendirebiliriz. Sizin de odaklanma becerinizi artırmak için yapmanız gereken, tam olarak bu.
Gelin basit günlük uygulamalarla dikkatimizi toparlayalım:
- Yemek yerken bir şey izlemeyin.
- Çalışırken telefonunuzun 4G/Wi-fi'ını kapatın.
- Web tarayıcınızda aynı anda 2'den fazla sekme açmayın.
- Tuvalete herhangi bir elektronik cihazla girmeyin (o kadar sıkılıyorsanız kitap okuyabilirsiniz).
- En iyi fikirler ya tuvalette ya da yürüyüş yaparken gelir. Yürürken telefon kullanmayın, hatta mümkünse telefonu yanınıza hiç almayın.
- Maç ya da film izlerken telefonunuzu kurcalamayın (eğer o kadar sıkıcıysa kapatın, vaktinize değecek başka bir şey izleyin).
- Telefonunuzun hayati olmayan tüm bildirimlerini kapatın (yani biri sizi aradığında çalsın yeter).
- İnsanlar size bir şey anlatırken sözleri bittiğinde onlara ne cevap vereceğinizi (ya da akşamki maçı) düşünmeyin, sadece dinleyin.
- Çok yorulmuşsanız 8 saatten fazla, aksi takdirde 7 saatten fazla uyumayın.
- Nefes egzersizlerini öğrenin ve sabah ilk iş uygulamayı bir alışkanlık haline getirin.
- Bir işi, keyfi de olsa, bitirmeden diğerine atlamayın (gazete okumayı bitirmeden çay koymayın; önce çay, sonra gazete).
- Çalıştığınız ortamdaki dikkat dağıtıcı objeleri, işlevsiz her türlü aksesuarı elimine edin ya da direkt göremeyeceğiniz bir köşeye 'gizleyin'.
0 Yorum