
Girişim hızlandırma programlarına seçilmenin yolu
Kurucu ya da kurucularına belli bir süre eğitim veren ve sonunda yatırımcılara sunum yaparak yatırım almalarına imkan tanıyan, verdikleri bu hizmet karşılığında da şirketinizden hisse alan kuruluşlara, 'girişim hızlandırma programı' deniyor.
Bu tür programlar, henüz fikir aşamasındaki projelerden, halihazırda gelir elde eden küçük ölçekli şirketlere kadar her seviyeden girişimi kabul edebiliyor. Genelde her programın odaklandığı belli bir ölçek ve sektör oluyor; örneğin sadece bir fikirle dünyaca ünlü Y-Combinator'a kabul edilmek imkansızken, bir diğer dev GAMIC'e yalnızca ulaşım sektöründen girişimler katılabiliyor. Techstars gibi global ekosistemlerinse, farklı şehirlerde ve farklı sektörler için farklı programları mevcut.
Avrupa vs. Amerika
Bu iki kıtanın kültürleri ve girişimciliğe bakış açılarındaki temel farklar, direkt olarak girişim hızlandırma programlarının seçim kriterlerine ve yaptıkları yatırım miktarlarına yansıyor.
Amerika'da, öncelikle kaç kullanıcıya ulaştığınıza ya da ulaşabileceğinize bakılır; kârlılık ikinci plandadır. Amerikalı der ki, "sen yeter ki geniş bir kitleye ulaş, sonra o kitleyi paraya dönüştürmenin bir yolunu illa ki bulursun". Bununla beraber, ABD'li programların yatırım miktarları genelde $50.000 ila $200.000 arasında değişkenlik gösterir ve karşılığında sizden %5-10 arası hisse talep ederler. Bu çekici rakamlar ve 'Amerikan Rüyası'nın cazibesinden ötürü, ABD'li bir programa seçilmek çok zordur, zira müthiş bir rekabet söz konusu.
Avrupalıysa garanticidir ve tamamen gelirinize bakar. Ne kadar üyeniz de olsa, eğer para kazanamıyorsanız bu civarda bir programa kabul edilmeniz zor. Buna karşın, gelir elde eden ama ölçeklenebilirliği, yani nihai potansiyeli çok daha düşük bir projeyle de kabul alabilirsiniz – özellikle de çevre ve sürdürülebilirlik alanlarında çalışıyorsanız. Avrupalı sizden uçup kaçmanızı, dünyayı fethetmenizi beklemez; kendi yağınızla kavrulun yeter. Bununla beraber, yatırım miktarları genelde €30.000'yu geçmez ve %10-20 arası pay alabilirler.
Nasıl ve ne zaman başvururum?
Girişiminizin herhangi bir aşamasında başvuruda bulunabilirsiniz; ancak seçilme ihtimaliniz, ne kadar ilerlerseniz (yani ne kadar çok kullanıcıya ulaşır ve gelir elde ederseniz) o kadar artacaktır.
Öte yandan, eğer başlıca girişimcilik kitaplarını okumuşsanız ve öğrendiklerinizi uygulayarak işlettiğiniz halihazırda tıkır tıkır işleyen bir şirketiniz varsa, yani artık ana hedefiniz yatırım toplamaksa, girişim hızlandırma programları adlarının aksine sizi yavaşlatabilir. Çünkü onların öncelikli amacı sizi eğitmek ve şirketinizi hızlıca ölçeklemeye yardımcı olmaktır; siz de aynı amaçtaysanız başvuruda bulunun.
Accelerator'ları filtrelemenin ve başvuru tarihlerini takip etmenin en iyi yolu f6s.com. Bu site size ve girişiminize dair birer profil sayfası açıp, kriterlerinize uygun programları bulmanıza ve hızlıca başvurmanıza imkan tanıyor.
Nasıl seçilirim?
Bu tür programların hemen hepsinin başvuru sayfalarında karşılaşacağınız belli başlı birtakım sorular vardır. Bunlardan bazıları:
- Hangi problemi çözüyorsunuz?
- Kurucular birbirini ne kadar süredir tanıyorlar?
- Girişiminiz üstünde tam zamanlı çalışabiliyor musunuz?
- Gelir elde ediyor musunuz?
- Hiç yatırım aldınız mı?
Bu sorular, tahmin ettiğiniz gibi, girişiminizin – istatistiksel olarak – başarıya ulaşıp ulaşamayacağını ölçüyor. Örneğin, tek kişilik girişimler de büyüyüp kazançlı hale gelebilir (Amazon gibi) ama istatistiksel olarak bu nadirdir. Ya da, henüz para kazanamıyorsanız bile ileride çok kazanabilirsiniz ama eğer şimdiden kazanıyorsanız, bu ihtimalleri epey artırır.
Dolayısıyla, bu başvuruları aslında birer rehber gibi düşünmeli ve doldururken, herhangi bir beklenti içine girmeden, girişiminizin eksik yönlerini keşfetmelisiniz.
Yapay seleksiyon
Önceki girişimim ile Türkiye'den bir programa başvurmuş ve ilk elemeleri geçip son 20 proje arasına kalmıştık. Şu anki projem Steerr ileyse pekçok uluslararası programa başvurduk; kiminde ilk turda elenirken kiminde çeyrek finale ulaştık.
Bunlar arasındaki en kayda değer başarımız olarak gördüğüm GAMIC çeyrek finaliyle ilgili size şöyle bir örnek vereyim. Arka arkaya sunum yaptığım diğer girişimlerden biri olan Hypermile, bünyesinde 25 kişi çalıştıran ve geçtiğimiz aylarda 1,5 milyon dolar seri A yatırımı almış bir şirket. Bu ölçekte bir kurumun bir girişimcilik yarışmasında ne işi olduğu ayrı bir tartışma konusu, fakat rekabetin boyutunu kavramanız açısından da güzel bir örnek.
Tuzağa düşmeyin!
Bir girişimcinin en büyük hayali, önce fikrinin gerçeğe, sonra da gerçeğin başarıya dönüştüğüne şahit olmaktır.
Elbette bu programların, hayalinize ulaşma yolundaki en çekici araçlardan biri olduğunun farkına varmış ve bunu süistimal etmekten çekinmeyen bazı dümenler de var. Bunlar, belli bir ücret karşılığında size sıkı bir eğitim ve nihayetinde yatırım sözü veren programlar. İnandırıcılıklarını artırmak için de, başvuruda bulunduktan sonra birtakım suni güçlükler çıkartarak size zoru başardığınız hissini veriyorlar. Sizi birtakım 'kişisel' testlere tabi tutuyor, ardından gene 'kişisel' raporlarla yüzde 1'lik dilim içinde yer alan o ender girişimcilerden biri olduğunuza, dolayısıyla programa katılmaya hak kazandığınıza sizi ikna ediyorlar.
Öncelikle şunu unutmayın: Hakiki girişim hızlandırma programlarının hiçbiri sizden para talep etmez.
Artı, hiçbiri ertesi gün size yanıt verip kabul edildiğinizi bildirmez. Haftalar, bazen aylar sonra yanıt alırsınız. Bu ikisi kırmızı bayraktır.
Lütfen başvuruda bulunmayı düşündüğünüz accelerator'ları önce iyice araştırın ve oradan mezun olmuş girişimcilerin görüşlerini bulup okumaya çalışın.
0 Yorum