
Elektrikli, artık mantıklı da
İnsanları alışkanlıklarından vazgeçirmek ve bir yenisine adapte etmek için ilk şart, bu geçiş sürecini mümkün olduğunca kolaylaştırmak ve önlerindeki engelleri kaldırmaktır.
Bu bağlamda, elektrikli otomobile teşvik için markalar, kullanımı zor dokunmatik ekranlardan tutun da, hazmı zor tasarımlara ve uçuk fiyatlara kadar, hemen her şekilde müşterilerinin işini zorlaştırmayı tercih ediyor.
Dahası, çoğu, hemen her açıdan daha üstün Tesla modellerinin yer aldığı segmentlerde şansını deniyor.Peki doğrusunu kim yapıyor?
Dacia Spring. Ucuz, basit ve şık. Ne bir şeyler kanıtlamaya, ne de yalancıktan devrim yaratmaya çalışıyor; sadece işinizi görmeye bakıyor.
Gelin yukarıda saydığımız vasıfları biraz açalım:
• Spring, İngiltere’de £20k altına satılan tek elektrikli otomobil. Karşılaştırmak adına, benzeri ebatlarda bir Corsa-e’nin fiyatı en dolu haliyle £40k’yı buluyor.
• 300 litrelik bagajı hemen tüm rakiplerinden daha geniş ve 975 kiloyla, hepsinden daha hafif.
• 220 km’lik ortalama bir menzile sahip ve 50kW’lik DC istasyonlarında hızla şarj olabiliyor.
• 65 beygirle 100 km/s’ye 13.4 sn’de çıkıyor ama, 113 Nm torkunu ilk andan itibaren ürettiği için, 80 km/s’ye kadar hot hatch kıvamında yürüyor.
• İçeride tüm kritik kumandalar olması gerektiği gibi fiziksel, fakat üst donanımlarda Android Auto ve Apple Carplay mevcut.
• 14” lastikler hem konforu artırıyor, hem de değiştirme vakti geldiğinde belinizi bükmüyor.
• Son olarak 15 cm’lik yerden yüksekliği, hatchback’ten çok B-SUV’lar seviyesinde.
Özetle, uzun zamandır olduğu gibi Dacia, turnayı bir kez daha gözünden vurmuşa benziyor.
5 Yorum